AORT KAPAK HASTALIKLARI
Romatizmal Aort Kapak Darlığı
Aort kapak nerede bulunur?
Aort kapağı üç yaprakçıktan oluşan, sol karıncık ile vücudumuza oksijenden zengin temiz kanı taşıyan ve vücudumuzun en büyük atardamarı olan aort arasında bulunan bir kapaktır. Sol karıncıktan pompalanan kan 'Aort Kapağını' geçerek vücudumuza dağılmaktadır. Aort kapağının açılıp kapanması, sol karıncık ile aorta arasındaki basınç farkıyla olmaktadır.
Aort Kapak hastalıkları nelerdir?
Aort kapağındaki hastalıklar iki farklı şekilde (aort kapağının darlığı veya yetmezliği) ortaya çıkabilir.
Aort kapağının darlığı: Aort kapak darlığı ortaya çıktığı yaş grubuna göre farklılık göstermektedir.
-
Doğuştan
-
Romatizmal
-
Dejeneratif (yaşlanmaya bağlı)
Erişkin yaş (<70 yaş) aort kapak darlığının en sık nedeni (yaklaşık hastaların yarısı) aort kapakçığının iki yaprakçıklı olmasıdır. Yetmiş yaşın üzerindeki hastalarda ise en sık neden dejeneratiftir. Aort kapağının iki yapraklı (Biküspid) oluşunun toplumda görülme oranı yaklaşık %2 civarındadır. Hastaların genellikle 5-6. dekadda (50-60 yaş) şikayetleri ortaya çıkmaya başlar.
Aort Kapağının yetersizliği:
Kapak darlığı olan hastalarda hangi şikayetler görülür?
Normal bir aort kapağın alanı 2.5-3.5 cm2’dir. Kapak darlığında bu alan azalır ve kapak alanı 1 cm2 altına indiğinde hastaların yakınmaları oluşmaya başlar. Kapak alanı 0.7 cm2 ve altına düştüğünde ciddi, kritik aort kapak darlığından bahsedilir. Hastalığın erken dönemlerinde hastaların herhangi bir yakınması olmayabilir. Hastalık yavaş seyirli olup uzun yıllar boyunca yakınmaya yol açmadan, sessiz seyredebilir. Hastalık ilerledikçe şikayetler oluşmaya başlar.
Hastaların başvuru yakınmaları;
-
Göğüs ağrısı
-
Nefes darlığı (efor sırasında) bu üç bulgu aort kapak darlığının 'tipik' belirtileridir.
-
Bayılma
-
Ritim bozukluğu
-
Kalp yetmezliği bulguları
-
Ani ölüm
Tanı
Kapak hastalıklarında tanı herhangi bir şikayeti olmayan hastada yapılan muayenede kalbin dinlenmesi sırasında normalde olmaması gereken bir üfürümün duyulması ile tesadüfen saptanabilir. Aynı zamanda şikayeti olan hastalarda da kullanılan bazı yöntemler ile kapak hastalıklarının teşhisi kolaylıkla yapılmaktadır. Bu Yöntemler;
Elektrokardiyografi (EKG): EKG ile kalbin hızı, ritim bozukluğu, koroner damar hastalığının olup olmadığı ve kalp adalesinin durumu (kalınlaşma v.b) değerlendirilir.
Göğüs Röntgeni: Kalbin büyüklüğü ve akciğerler hakkında bilgi elde edilir.
Ekokardiyografi: Kapak hastalığı hakkında detaylı bilgi vermektedir. Kapağın yapısı, kalp odacıklarının durumu (odacık boyutlarında genişleme, odacık duvarlarında kalınlaşma), kalbin kasılma fonksiyonu (bozulmuş veya değişmemiş) detaylı şekilde değerlendirilir. Bu nedenle kapak hastalığı saptanan hastalarda kalbin durumu belirli aralıklarla Ekokardiyografi ile düzenli olarak takip edilmeli ciddi kalp yetmezliği, ritim bozukluğu ve ani ölüm gelişmeden cerrahi tedavi planlanmalıdır.
Koroner Anjiyografi: Göğüste yanma, göğüs ağrısı, ailede kalp ve damar hastalığı hikayesi olan, 40 yaşın üzerindeki hastalarda önerilmektedir.
Tedavi:
-
Medikal Tedavi
-
İlaç tedavisi ile şikayetlerde hafifleme sağlanabilir. Hastalar Ekokardiyografi ile düzenli olarak takip edilmeli ciddi kalp yetmezliği, ritim bozukluğu ve ani ölüm gelişmeden cerrahi tedavi planlanmalıdır.
-
-
Cerrahi Tedavi
-
Kapak değişimi (Açık Kalp Ameliyatı ile)
-
Mekanik Kapak
-
Doku Kapağı (Biyolojik Kapak)
-
-
Katater aracılıklı kapak değişimi (TAVI)
-